31 Mayıs 2016 Salı

Bir Sepet Kedi Alır Mıydınız?

Merhaba!
Bu kez kozmetikle ilgilenmeyen okuyucularımın isyanını göz önüne alıp farklı konseptte bir yazı yazmak istedim ve size minik kızımla tanışma öykümüzü, onun başından geçenleri anlatacağım:) Umarım keyifle okursunuz.
Bundan 4 yıl önce başka bir sarı kedim vardı. Bahar başında doğanın çağrısına daha fazla dayanamadı ve sinek telini yırtıp, kendini bahçeye atıp beni terketti. Ben okuldan eve gelince farkettim. Aradım taradım ama sırra kadem basmıştı belli. Birkaç ay bekledim, her akşam mama sallaya sallaya elimde sokakları arşınladım. Bana mısın demedi sıpa. Sonra ev çok sessiz geldi yine, kedi aşkım depreşti ve internetten Ankara içindeki ücretsiz kedi yavrusu ilanlarına bakmaya başladım. Kader işte, daha ilk baktığım sitede bir otobüs mesafesinde, yeni doğmuş, bir haftalık ama annelerinin hırçın davranışları yüzünden doğru dürüst ilgi göremeyen ikiz sarman kedilerin ilanını gördüm. 


Ev sahibinin 7 kedisi olduğundan bu yavrulara anneleri gibi bakacak bir gönüllü arayışındaydı. Hemen aradım telefonla, dedim 'kimseye vermeyin yoldayım yarım saate ordayım'.

Eve girdiğimde kapıyı açan bayan çok nazikti, beni hemen yavrulara götürdü. Aslında benim niyetim bir tane kedi sahiplenmekti ama bu iki yavru o kadar birbirlerine sokulgan, o kadar düşkünlerdi ki bunları ayırmak olmaz, bir taneye bakan iki taneye de bakar deyip, güzelce taşıma çantama koydum minnoşları. Ev sahibi de çok sevindi, niyeti onları ayırmadan vermekmiş ama arayan herkes tek tek almak istemiş o da hep düşünelim deyip ertelemiş. 


Bu bebeler yol boyunca viyakladılar, otobüsün gürültüsünden korktular. Koynuma almak istedim ama şoför sanki yanımda zehirli Afrika yılanı taşıyormuşum gibi dikiz aynasından pis pis bakınca cesaret edemedim.


Neyse evimize geldik, minnoşları nerelerinden tutup besleyeceğimi bile bilemedim, öyle minik ve çelimsizdiler. Gittim eczaneden insan bebesi maması aldım. Zaten süt tozu gibi bir şeydi. Önceki kedimden kalan minnak emzikli biberona mama koyup bu minnoşları beslemeye başladım. Ama o nasıl bir emmektir, içim acıdı resmen. Anneleri hiç düzgün emzirmemiş doğduklarından beri. Ben bunu küçük bir evde 7 kedinin bir arada yaşamasından kaynaklı strese bağlıyorum. 


Neyse, 2-3 gün geçti, ben tabi her gece iki defa olmak üzere saat kurdum, bu yavrucakları göbüşleri patlayana kadar doyurdum. Sanki kendi yeni doğan bebeğimmiş gibi özendim, üzerlerine titredim.


Benimle geçirdikleri 4. günün sonunda gözleri açıldı, bıyıkları uzadı, yemelik, ısırmalık bişey oldular. İkisi bir elime rahatlıkla sığacak kadar miniklerdi ama hala :)



Derken 1 aylık oldular, ortalığı birbirine kata kata evde kırılmadık şey bırakmayıp oyunlar oynadılar, birbirleriyle güreştiler. Tuvalet alışkanlıklarını ikinci haftanın sonunda edinmişlerdi bile, bunun için de çok emek verdim. Üşenmedim gece gündüz popolarından ittire ittire çişlerini yapmaları gereken yere götürdüm durdum her biberon ziyafetinden sonra. İşe yaradı, emeklerim meyve verdi, beni hiç üzmediler. 


Uyurken bile ayrı kalmıyorlardı, biri diğerinin göbeğinde ya da poposunda, bazen de burun buruna yatıyorlardı. İzlemelere, koklayıp öpmelere doyamayan ben dişlerimi sıkmaktan ölüyordum. 


Derken başka bir eve taşındım, bu kez giriş katı değil, 9. katta minik bir daireydi. Tabi bu kez yerler parke olduğundan bu iki minik de biraz büyüdüklerinden patır patır koşturmaları alt komşuya 'at mı besliyorsunuz' izlenimi vermeye başlamıştı. Her gün kapımı üşenmeden çalıp şikayet ediyordu ben de bazen ters bazen kibarca evine geri sepetliyordum. Nedeni şuydu; ben de onun yeni doğan bebeğinin sabah 5, gece 2 ve tüm gündüz boyunca viyaklayarak ağlamasını çekiyordum, hatta bebeğin ilk banyosunu, ilk diş çıkarmasını filan alt komşuyla beraber ben de yaşadım. Bu yüzden verilen rahasızlık karşılıklı idi. Benim kedilerim onların bebelerinden daha önemsiz değildi, direndim.


Bir sabah hava çok sıcaktı ama yağmur yağıyordu, içeri güzel ferah hava girsin diye her zaman yaptığım gibi camı açtım. Bu iki salağın da evde yakalamaca oynayacakları tuttu.

Ev Çöpü Kedisi :)

Şimdiye kadar ne zaman cam açsam önünde güzel güzel oturan bu minnoşlardan biri, burnu beyaz olan Fıstık, pencerenin pervaz mı derler artık bilmiyorum üzerine çıkıp ordan yaramazlıklar yapmaya başladı. Ben indirdim o çıktı, o gün cam açtırmadılar bana, düşecekler diye ödüm koptu. 


Miskinler

Eve gelenler 'kedi düşer mi hiç boşver aç sen camları hava 50 derece' filan deyince yine açmaya başladım. Yine bir gün camı açtım, bu ikisini odaya kapattım kendim duşa girdim. Kafamda gözümde köpük keyif yaparken bi tırnak cayırtısı duydum. Paldır küldür çıktım banyodan bir de ne göreyim, bizim yaramazlar kapı koluna zıplayıp açmışlar, açık camın etrafında at gibi koştururken Fıstık camın tepesinden (muhtemelen) kayıp 9 kattan aşağı düşmüş. Ben tabi bunları 2 saniye gibi bir sürede kavrayıp hemen camdan aşağı baktım ve yağmurun yumuşattığı çimenlik topraktan sanki az önce 9 kat uçmamış gibi hopidik hopidik Fıstık kızımın koşuşunu gördüm.

Ben onlara kocaman sepet yapmışım, onlar illa küçük olanda sıkış tepiş yatarlardı...

Kafamdan kaynar sular indi, hemen üzerime bişeyler giyip köpüklü köpüklü aşağı indim, gittiği yöne gittim, siteyi taradım, düştüğü yere baktım aradım taradım kedi yok. Ağlaya ağlaya eve döndüm ne yapayım. Bu arada düştüğü yerdeki çimenlerde pati izleri vardı, baya yumuşak bi yere 4 ayak üzerine iyi düşmüş olacak ki kırığı çıkığı olan bir kedi gibi koşmuyordu çünkü...



Onu bir daha hiç bulamadım, bir süre sonra kaderinin bu olduğunu kabullenip elimde kalan Fındık kıza odaklandım. Fındık, Fıstığa göre çok daha olgun, sakin ve ciddi bir kızdı. İkisi varken yanımıza hiç gelmez, kendini sevdirmezdi. Ama Fıstık düştükten sonra bir değişti ki anlatamam. Geceleri ağzımın içinde yatar oldu, iki dakike markete gitsem, yarım gün okula gitsem döndüğümde 'nerdesin!!! beni nasıl bırakırsın! ne biçim annesin!' gibisinden söylenmelere başlardı. 

Fıstık Kız


Aylar sonra tam o evden de taşınacakken, yine yaz sıcağında kızartma yapıyordum, camın birini açtım. Zaten ocağın başında geberiyorum, bu da hazır miskin miskin yatıyorken açayım dedim. Alahın'ın işi değil mi, arkamı iki saniye döndüm, içeri kuş girmiş, bu da kuşa atlayınca kuş camdan geri çıkıp gitmiş, bu da peşinden gittiği yeri görmeden bir zıpladı, hooop camdan dışarı, aynı çizgi filmlerde kendini bir anda boşlukta bulan eleman gibi, sen aşağı düş! Tabi ben yine bütün olayı bir buçuk saniyelik bir zaman diliminde izledim ama yetişemedim bu düşerken. 



Bu sefer işler felaketti, çünkü aşağıdan 'çooot' diye bir ses geldi, düştüğü yerde çimenlik değil, kalorifer dairesinin zemin altındaki odasının çatısı vardı. Yani yerin o kısmı metal bir düzlüktü. Bizimki de oraya düşmüştü kuş peşinden. Ben öldüğünde o kadar emindim ki önceki gibi soğuk kanlı olamadım.

Fıstık işte böyle yaramazdı...

Odadan koşup gelen nişanlım olayı kavradığı gibi aşağı indi. Ben hala put gibi cama bakıyordum. Hayatımda hiç böyle heykel gibi kalmamıştım. Göreceğim manzarayı hayal ettikçe ayaklarım daha da kitleniyordu. Nişanlım bu sürede asansörle hemen aşağı inmiş, düştüğü yerin bir metre ötesinde bizim kızı ayağının biri parça pinçik bulmuş. Bir iki dakika sonra kendime gelip camdan aşağı bakabildim ve bana seslendiğini duydum. Para ve ev anahtarını el yordamıyla bulup pijamalarla veterinerin yolunu tuttuk. İç kanama varsa önlesin diye bir iğne ve ağrı kesici yapıldı, film çekildi, arka sağ ayağının eklemden kırıldığını, sadece ince bir kas telinin geri kalan parçayı tuttuğunu öğrendik. Ben tabi dehşet içindeyim, titriyorum ağlıyorum, nişanlım ise soğuk kanlı, veterinerle konuşuyor.. Neyse bir şeyler oldu etti, bizim kızın ayağına ameliyatla pin takıldı. Kendi eklemi un ufak olduğundan bacağın alt ile üst kısmını birbirine bağlayan, eklem görevi gören bir parça. 4 ay ayağı alçıda kaldı. Biz tabi nasıl şükür duaları ettik anlatamam. 9 kattan düşen kızım bir ayak kırığı ile kurtulmuştu, ne sakat kalacaktı ne de başka şey. O kadar mutluydum ki, bu kadar az zararla atlattığımıza...

Fındık Kız

İyileşme sürecinde ona yardım ettik, başlarda düzenli aralıklarla tuvalete biz götürdük, sevgimizi ilgimizi asla eksik etmedik. Gece kalkıp ilaçlarını verdik.. Aylar geçti, alçısı çıktı. Üzerine basamadığı için zayıflayan bacağı gün geçtikte güçlendi.

Fındık Kız

Eski haline geri döndü. Ama biz o evden taşındık. Zaten başka sebepler de vardı taşınmak için, iki kez bu olayı yaşayınca da tamam dedik, gidiyoruz. 

Artık yüksek olmayan daha güvenli bir evdeyiz. Zaten Fındık da eskisi gibi deli değil.


Elimde el bebek gül bebek büyüdü, dünya tatlısı bi kız oldu. Sarımsı yeşil, çekik badem gözlü, turuncu ağırlıklı, beyaz pamuk gıdılı bir kız. Ben bunu resmen mıncıklayarak büyüttüm. Patilerini ısırır, kör parmağını öperim. Göbeğine burnumu sokup 'hanimiş' yaparım. Artık kaçmıyor, yapmayınca kızıyor hatta, öyle manyak bişey oldu :)



Ne verirsem onu yer, bir keresinde kuru maması bitmişti, benim de ay sonum, cebimde iki lira, lanet petshop "2 liralık açık mama vermiyoruz en az 5 lira" deyince kös kös eve döndüm, aldığım ekmeğin içinden verdim belki yer benim kızım diye. Yemez mi, o gün bugundür ne zaman nişanlım taze ekmek alıp gelse eve, ilk lokmayı bizimki yer. 



İşte bizim dokuz canlı kızın başından geçenler bunlar.. Umarım artık sakin bir hayat bekliyordur onu da bizi de :D Minnoş minnoş uyuyoruz beraber, bizimle yemek yiyor, biz film izlerken gelip üzerimize yatıyor, ben blog yazarken gelip klavyeye oturuyor. Demek istediği çok açık değil mi sizce de? :D
Sevgiler
Evrim

77 yorum:

  1. kediler çok tatlı.. ama ilgilenilmesi zor :)

    YanıtlaSil
  2. Oy kuzularrrr kedi candır ya! Benim de bir Cano'm var. Cam açmaya korkuyorum, beşinci kattayım. Sıcaklarda ne yapacağım bilmiyorum. Üstten açıyorum ama yine de bantla daralttım o bölümü, sıvışıp düşmesin diye. Kozmetik dışında ve özellikle kedi ile ilgili yazdığın için teşekkürler balım. Sürekli ürün tanıtımı görmek şahsen sıkıcı geliyor bana. Minnoşun burnundan öp benim için. Sevgiler Evrimcim ❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ay öpün onu benim için, kediler birtane gerçekten insanın stresini alıyorlar. hele o mırlamaları yok mu =) beğenmenize çok sevindim, okuduğunuz için çok çok teşekkür ederim =) ben de çok sıkıldım sadece kozmetik yazmaktan, havalar da ısınıyor ya hep makyaj hep kozmetik baydı beni. arada sırada böyle yazacağım karar verdim =) minnoş da sizi öpüyor, çok sevgiler <3

      Sil
  3. Benimde bir sürü kedim oldu bir kere yaralı bir kedi bulmuştuk iyice besleyince düzeldi kendine geldi çok tatlı hayvanlar:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ya ne güzel, şanslı kediymiş size denk gelmiş =)) cidden çok sevimliler <3

      Sil
  4. zilli 6 yaşında pörtlek 1,5. eve mutlaka ama mutlaka tel geçirtmeye çalış.inanki öyle rahat ediyosunki. hatta sana yol tarif edim. pahalı yaparlar dersen. 4 tane çıta al tahta, sonra bu inşaat malzemeleri satan yerler var ordan çelik tel de metreyle veriyolar zaten. o teli çıtalara çakın. sonra kenarına nalburdan menteşe alın ve cama takın. inan istesede yırtamaz. çelik tel çünkü. baktın eskidi değiştirebilirsinde istediğin gibi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ya ne güzel bir yöntem, aslında olabilir evet ben şu cırt cırtlı yapışkan tel gibi kumaşlardan alacaktım pencere için, veteriner onlara güvenip yaslanırlarsa yine düşerler onlar hiç olmamasından daha kötü dedi ben de yapmaktan vazgeçmiştim. şimdiki evin pimapenleri var, iki camda kendinden telli, yazın kapı filan açmak gerekirse dediğniz yöntemle çıtadan bir kapı yapılarbilir telli. çok teşekkür ederim =) kedilerinizi sevin benim yerime <3

      Sil
  5. Nedense çok heyacanlı okudum yazıyı. Hep kedilerden biri eve geri dönecek diye bekledim :-((( ama dönen yok anlaşılan.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yaa malesef dönen yok evet =) ama sanki o gidenlerin doğası öyle belirlenmişti, onlar da öyle mutlu olacaklardı diye düşünüyorum ister istemez :) okuduğunuz için çok teşekkür ederim, sevgiler

      Sil
  6. Nasıl soluksuz okudum. Ne kadar güzel anlatmışsın. Yaramazın başına gelenler beni çok üzse de iyi olmasına sevindim. Benim için de mıncıklayın Fındık'ı 🐾🐾

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yaa <3 beğenmenize çok sevindim, okuduğunuz için teşekkür ederim, karnından burnundan öptüm mıncıkladım sizin için :) başlarına kötü şeyler gelse de, 9 canından sekizi gitse de neyse ki bizimle, şimdi de yanımızda uyuyor :) çocuğum gibi resmen :D o patileri nasıl yaptınız çok tatlılar :D

      Sil
    2. Telefonun kendisi yapıyor 🐾🐾🐾🐾

      Sil
  7. Bir solukta okudum yazını. O kadar yüksekten düşüp, yaşatmaları mucize gerçekten. Çok şükür. Kedilerin yeri her zaman ayrı bende. İnsanda stres, moral bozukluğu bırakmıyor.

    Bu arada oradan taşınmanıza çok sevindim. At mı koşturuyor diye gelen komşu ne ya?? Hayvan sevmeyen komşulardan nefret ediyorum. Benim apartmanımda da var maalesef. Sokak kedileri için allah kahretsin bu kedileri demişti! Bak yine sinirlerim bozuldu...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet tam mucize gerçekten, verilmiş sadaka derler ya hani :D ya sorma o komşu çok insanlık dışı bir varlıktı. zaten abarttığı kadar dayoktu gürültü, öyle olsa ben gider özür dilerdim zaten.. her apartmanda, sitede oluyor üç beş hayvan düşmanı... direnmek gerek onlara karşı. hayvanların dünyasını ellerinden alıp, yaşama alanlarını kendimize göre şekillendirip sonra onları itip kakmak inanılmaz insanlık dışı geliyor bana.. okuduğun için çok teşekkür ederim kuzu <3

      Sil
  8. içim titreye titreye okudum, ayyy gitti yavrucak diye. kurtulmalarına çok sevindim, ama noluuur çelik tel takın, kendinizde yapabilirsiniz.
    Biz Bodrum'a taşındıktan sonra rahatladık, bahçeli evdeyiz çünkü.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. okuduğunuz için çok çok teşekkür ederim =)) aslanlar gibi zıplıyor şimdi evin her yerinde =) bu evimizde tehlike yok neyse ki ama yazın yine de gerekeni yapacağız, çok teşekkürler öneriniz için. Bahçeli müstakil ev gibisi yok. ama benim o hayali gerçekleştirmeme biraz daha var, öğrenci olunca olmuyor =) çok sevgiler

      Sil
  9. Fıstık fındığı bırakıp nasıl gitmiş;( Fındık da ucuz atlatmış ama. Dikkat etmek lazım çok. Ya ölseydi. Hayvan beslemek büyük sorumluluk. Sen de kucucukken alıp bebek gibi beslemissin onları.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :D :D valla bence yanlışlıkla gitti, yoksa hayatta bırakmazdı kardeşini, ama bir kere dışarının tadını havasını alınca arkasına bakmadı belli ki, bazı kediler ev kedisi olmaya uygun olmuyorlar, kişilik meselesi sanırım :) Fındık artık 9 canlı değil tek canlı bir kedi benim gözümde gerçekten ucuz atlattı :) valla hala bebek gibi bakıyorum keşke büyümeseydi de hala biberon tutsaydım ağzına :D :D

      Sil
  10. Yani laptopumun ekranını öpesim geldi Duygun.Benim sitede'Heyy Ben de Varım Dünyada' hikayem tamamen kedilerimiz yüzünden başımıza gelenleri ve mücadelemizi anlattığım yazımdır.Düşmelerine üzüldüm.Ama çok sıkı takip gerekiyor.Ben onları hep oynatırım, o yüzden çok seviyorlar beni.Çok mutluyuz onlarla.Geçmiş olsun, tatlı şeyi benim için öp ne olur.Onlar çok iyi gelir insana.Sevgilerimle Duygun :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yaaaa =)))) sizin için kocaman kocaman öptüm agzından burnundan =) gerçekten çok iyi kollamak lazım hele büyüme çağındayken, çok fırıldak oluyorlar =) ben de sizin yazınızı okuyayım mutlaka. Kedilerinizle, kedilerimizle hepimize mutluluklar olsun =))) çok teşekkür ederim okuduğunuz için <3 kocaman sevgiler

      Sil
  11. Merhaba,
    Allahım bitene kadar yazı heyecan yaptım. bir yandan konuşuyorum sakın açma camı maalesef düşüyorlar demeye kalmadı düştü kaçtı diğerinin yaramazlığı kızkardeşim kedisini hatırlattı o da 11. ci kattan kuşun arkasından uçmuştu maalesef sonuç hüsran aynı bunun gibi sarı şekerdi:(
    Ne iyi yapıp ikisini de almış derken yine yalnız kalmış kıyamam. hep birlikte sağlık için de olun öpüyorum burnundan onu:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hahaha :D ah ah milletin 'kedi düşer mi hiç' lafına bakmamalıydım diyorum ben de =) bana da tecrube oldu neyse ki sonu kötü bitmedi :) 11 katta da pek şansı yokmuş cidden :( benimkiler biraz da ağır olmadıkları, yavru gibi oldukları için ucuz atlattılar galiba. sormayın gözlerinin içine baktım ama ayrı düştüler... amin, çok teşekkür ederim dileğiniz için, çok sevgiler =) biz de sizi öpüyoruz.

      Sil
  12. Kedilerin çok tatlı benimde iki tane kedim vardı ama öldüler :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yaa çok üzüldüm :(:( Bazen oluyor öyle, elden bir şey gelmiyor... olsun, eminim ki sizin sevginizi bekleyen bir sürü kedi vardır etrafınızda =) çok teşekkürler, sevgiler =)

      Sil
  13. Ne kadar güzel anlatmışsın severek okudum.
    evde kedi beslemeye cesaret edemiyorum amaaaaa arka balkonuma gelen 2 tane hatta 3 tane kedicik var beni balkonda görünce menül menül bakıyorlar geçen gün onlara etli yaprak sarması verdim yaprağıyla birlikte yediler ilk defa gördüm kedilerin dolma yediğini :) kedilerin müthiş bir enerjisi var sanki bebek gibiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ohh damak tadını bilen kedilermiş valla, etli sarma kaçar mı ben kedi olsam ben de yerim :D ama çok ilginçmiş cidden, burdaki sokak kedileri ekmek bile yemiyorlar bazen açlıktan ölecek halde olsalar bile.. kedi işte türlü türlü huyu var :D okuduğunuz için çok teşekkür ederim, beğenmeniz beni mutlu etti :) sevgiler kocaman <3

      Sil
  14. Kızın çok güzelmiş Evrim. Okuyunca minnoşlarımı özledim. :'(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederiz ablasııı =) senin minnoşlarını da biz öperizz <3 miyav <3

      Sil
  15. ay ikisi beraber ne tatlıymış o Fıstık yaramazı da kaçmasaymış keşke ama durdurmak mümkün değil benim de küçükken 2 defa 3. katta düştü bir şey olmadı çok korktu sadece ama ben kriz geçirdim tabi her seferinde ne oldu diye evde ara tara bulamayınca neyse şimdi büyüdü de uslandı biraz..Fındık da çok tatlı bu arada :-))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ya sormayın zaten onlar düşünce acı hissetmiyorlarsa eğer alçak mesafede, olan bizlere oluyor. ben de bazen evde bulamayınca hemen panik oluyorum, elimde mama kasesi Fındık Fındık bağırıyorum, kanepenin altından esneyerek çıkıyor sıpa :D büyüdükçe sakinleşiyorlar ama evet. ömrü uzun, sağlıklı olsun yavrunuzun =) çok teşekkür ederim okuduğunuz için, Fındık da sizi çok güzel buluyormuş =))

      Sil
  16. Kozmetik ile ilgilenmeyen okuyucularının ilk 3'ündeyim büyük ihtimalle.. Okuyorum ama yorum yazamıyorum, elim ayağım birbirine giriyor sonra :D Çok iyi olmuş böyle araya serpiştir sen :)
    O kadar büyük bir heyecanla okudum ki yazını.. Sürekli tedirginlik ile bekledim birde, kesin bir şey olacak diye. Ama Allah korumuş. Ne güzeldir şimdi sevmesi :)
    Eline sağlık, kızın ile upuzun sağlıklı günlere❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım beğenmene çok sevindim, haklısın, benim de var mesela ilgi alanım olmayan ama destek amaçlı takip ettiğim bloglar, ben de boş yorum yazmamak için çok düşünüyorum oyle zamanlarda =) ama bundan sonra aralara serpiştiricem dediğin gibi, sen ne istersen nereye istersen onu yaz, istemezsen yazma, kafana göre takıl, ben yanlış anlamam öyle şeyleri =))
      Yazı biraz heyecanlı oldu evet, yazarken ben de flashback yaşadım, soluk soluğa yazdım. Elli bin kere çok şükür dedim içimden :D, beğenmene çok mutlu oldum. kocaman öpüyoruz seni, pati koyuyoruz yanağına =) miyav <3

      Sil
  17. Çok tatlılar Evrim bayıldımmmm:)

    YanıtlaSil
  18. Yaaaa çok tatlılar! :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ah keşke hep bebek kalsalardı :D muhtemelen öldürürdüm severken :D o ilk fotodaki halleri gözümün önünden gitmiyor bir lokma :D

      Sil
  19. Çok tatlılar:)) epey de maceracılar. Aman bir şey olmasın da çok eğlencelidir eminim onlarla ilgilenmek:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sormayın bebek ve ergenken çok hareketlilerdi özellikle =) çok eğlenceli, ben üzgünken gelir yüzümü yalar, sevgi gösterir, sbahları babası işe giderken kapının önüne yatıp göbek açar sev sev diye =)
      çok sevgiler <3

      Sil
  20. Allah'ımmmm Fındık ve Fıstık ikilisi sizi yerimm ben. Belki bir gün karşına çıkar yavrun. Ben iki sene sonra buldum Pamuk oğlumu. Ama yine de kedi aşkı bambaşkadır. O evlattır. Mis kokulu bebedir. Ayy kendikilerimi özledim şuan. Bu yazı ne iyi geldi bana anlatamam. Uzun yıllarınız olsun canım benimmm <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ay kuzum benim okuduğun için çok teşekkür ederim =) katılıyorum kedi başka bir can, bebek kokulu gerçekten. benimki kocaman oldu ama hala bebek gibi miyavlar, ses çıkarır. boynuna burnumu gömdüğümde süt kokusu alırım :) Pamuk oğlunu bulduğun için çok şanslısın aradan 2 yıl geçmiş az kuzucum ya. hep birlikte kedilerimizle uzun yıllara amin bebeğim <3 <3 <3

      Sil
  21. Kedi delisiyim. Müstakil bir evde oturduğumuz halde eve girmesini istemediği için asla bir kedi almaya yanaşmayan bir annem var. bende bahçede sokak kedisi besliyorum. lakin kendi temiz kedin gibi olmuyor işte. şimdi yazdıklarını okuyunca anneme syan bayrağı açsam mı diye düşünmedim değil. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yaa :d bir aile tartışmasına yol açmak istemem :D ama müstakil evin varken kedi besleyememek gerçekten can sıkıcı bir durum. sokaktakileri beslemen, onlarla ilgilienmen takdir edilesi, ama tabi koynuna alıp yattığınki gibi olmaz. umarım annen ikna olur =) kolaylık dilerim, çok sevgiler <3

      Sil
  22. Baya emek harcıyormuşsun tebrik ederim seni. Ucuz atlatmış valla 9.kat yani kaç metre kim bilir. Kedileri de severim ama köpek beslemek bana daha bi cazip geliyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. valla kaç metre bilmiyorum ama biz o evin balkonundan yoldan geçenlere baktığımızda minnacık görünüyordu insanlar.. aslında ben de senin gibi köpekleri çok daha iletişime açık, arkadaş canlısı bulurum ve hep köpek beslemek isterim. ama küçük apartman dairelerinde köpek beslemek onlara işkence oluyor, kedileri gibi bütün günlerini kıvrılıp yatarak geçirmiyorlar, enerjik koşmalar oyunlar metrelerce yürüyüşler istiyorlar. hareket alanı dar oalcak diye kedi apartman içine daha uygun gibime geliyor. zaten günde iki kere onu gezdirmeye vaktim olmaz bu aralar köpek alsam :( ama bir gün mutlaka istiyorum =)

      Sil
  23. Ben onları yiyebilir miyim!!! Yok yok yiyeceğim, tiplere bak ya! Kedi hastası biri olduğum için. Fındık kızınla size mutluluklar dilerim! Diğerleri için de üzüldüm ama elden bir şey gelmez ne yazık ki...
    Ay hep böyle yazılar yaz ya makyajla aram olmadığı için diğerlerine biraz uzak kalıyorum ama okumayı ihmal etmiyorum tabi ki! :)
    Kalemine, emeğine sağlık.
    Sevgilerimle... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. okuduğunuz için çok çok teşekkürler! beğenmenize çok sevindim gerçekten, şu büyümüş haliyle bile fındık tam ısırmalık oldu cidden, ilk fotoda arkada kalan fındık, o zamandan belliymiş hokka suratlı olacağı diye düşünürüm hep =)
      herkesin ilgi alanı farklı oluyor tabi, desteğiniz, yorumlarınız için her zaman çok teşekkür ederim =) arada sırada sohbet yazıları, hatta kitap film önerileri serpeceğim =) çok sevgiler <3

      Sil
  24. Çok sekerler ikisi de :)

    YanıtlaSil
  25. Çok şeker gözüküyor ama ben sevmiyorum evde kedi falan bakmayı :) sitenizi takip alıyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. herkes evinde sevmiyor evet =) uzaktan da olsa sevmek bile bir şeydir bence =) ben de sizi takipteyim

      Sil
  26. Çok şirinlermiş ikiside. Diğeri nerelere gitti kim bilir?
    O camdan düşme içimi parçaladı resmen, evde beslemiyorum ama çok severim hayvanları. Hele yavrular, ayrı bir ilgimi çekiyor. :) Artık uslanmıştır herhalde, başına gelenlerden sonra. :)
    Yazıyı da keyifle ve heyecanla okudum gerçekten. Çok güzeldi. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkürler =) valla bilmiyoruz özgürlüğün kollarına attı kendini:D beğenmenize çok sevindim, okuduğunuz için çok çok teşekkür ederim =) evet baya uslandı artık baktı 9 candan kaldı 1 tane :D sevgiler

      Sil
  27. Yaaaaa çooook minnak ama bunlar , ben de küçük kedileri seviyorum büyüyünce tatlılıkları kaçıyor sanki :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet çok minnaklardı abşası =) evet genelde büyüdükçe daha az tatlı olurlar ister istemez ama benim bu fındık bebek kaldı ya suratı filan hala hokka kaşık, sesi miyv miyv bebek sesi. büyütmedim hayvanı :D

      Sil
  28. Hayvan beslemeyi hijyenik ve çekici bulmasam da yazını severek okudum. Fıstık için üzüldüm. Umarım bir daha öyle bir şey yaşamazsınız. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederim okuduğnuz için =) umarım yaşamayız evet, artık daha usluyuz =) sevgiler

      Sil
  29. Biz de evlenince bahçeli bi evimiz olursa köpek istiyorduk ama bizimki bu aralar kedilere kafayı taktı etrafımda kedisi olan çok ve ben onlar kadar bağımlı olurum diye korkuyorum bişey olsa aynı sizin gibi titrer korkarım atlatamam :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yaa :D korkmayın bence bahçeli eviniz olursa bu fırsatı değerlendirin. kedi köpek ne varsa alın :D yavrudn alırsanız ve bol sevgi verirseniz kedi köpek çok iyi anlaşıyor, hiç sorun olmuyor hatta koyun koyuna yatıyorlar =)

      Sil
    2. benim köpeğim kedi emzirdi hatta o kadar:)

      Sil
  30. Geçmiş olsun kediciklere ve size. Bizimde var birtane simsiyah zeytin adı henüz 3 aylık. Çok hareketli oluyorlar gerçekten. Bu arada fıstık için çok üzüldüm. Fındık ise çok tatlı sevgilerimle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederim =) fındık da size sevgilerini yolluyor kucağımdan =) ne zaman blogu açsam hop kucakta yerini alıyor =)sizinkileri de bir sürü mıncıklayıp öpüyorum çok tatlılardır şimdi eminim =) zıpırlar, aman dikkat =)

      Sil
  31. Bir solukda okudum. Düştüler Ayyy düştü güzelim kedi diye hayiflandim.....Sağ olduklarını anlayınca. .Ayyy neyseki birşey olmamış diye sevindim😂😂 Fındıkta gelse sonunda daha bir sevinecektim..😍

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. haha :D biz de öyle sevindik her seferinde yaşadıklarını görünce sormayın =) ah bu canlar yaramaz olmasalar çok tatlılar. bu yaşta kalp hastası oldum valla hop oturup hop kalktım büyüyene kadar :)Fındık şimdi benimle olan, Fıstık kaçtı beyaz burunlu =) kaderi böyleymiş =) çok sevgiler =)

      Sil
  32. Hep mutlu bir son bekledim ama nereye gitti ki o çocukcağız :( çok üzüldüm hele 2.sini duyunca daha da çok.. ucuz kurtulmuş.. evin de değişmesine sevindim gerçekten :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. o bebeciğim kayıplara karıştı, evin rahatı battı :D valla evi değiştirdik rahatladık. balkonu da geniş öyle daracık parmaklıklı değil, zaten artık Fındığın balkona çıkması bile yasak :D sütten ağzı yanan hesabı bi evhamlandım ki sorma :D

      Sil
  33. hikayeleri de hoş ama ya nasıl tatlı bunlar yaaa fıstık fındık ya bakmaya doyum olmuyor fotolarınaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet canım ben de arada bakıyorum bebelik hallerine, dişlerimi sıkıyorum gidip bu haliyle yememek için =) her şeyin küçücü ayrı bir tatlı oluyor yaa... :)

      Sil
  34. Keyifli bir yazı olmuş, sıkılmadan okudum. :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. okuduğunuz için teşekkür ederim, beğenmenize sevindim =) sevgiler

      Sil
  35. Çok tatlılar bayıldım ama fıstığın kaybolmasına bir o kadar da üzüldüm. Yazının sonuna doğru bekledim belki geri dönmüştür belli mi olur diye. Belki bir gün gelir... : (

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla dönmedi.. çok aradık ozamanlar ama artık evimiz semtimiz değişti ne yazık ki.. olsun, Fındık kızımla da mutluluğu yakaladık, anne kız sevgicik yapıyoruz =) öpüyoruz =)

      Sil
  36. Geçmiş olsun okurken canım gitti kediler tam seçilecek hayvanlar onlarla oyun oynamak zaten insana bi mutluluk veriyo

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederiz :) kesinlikle katılıyorum kediler köpekler harika oyun arkadaşları ve can yoldaşları =) sevgiler

      Sil
  37. Çok teşekkür ederim ayrıca siteme ziyaretlerinizi unutmayın.
    http://islamguzelahlaktir.blogspot.com/

    YanıtlaSil

yorumlarınız benim için değerlidir...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...