16 Mayıs 2016 Pazartesi

Ben Kimim? Nasıl Biriyim? Bugün Neden Bu Kadar Üzgünüm?

Herkese merhaba, umarım sizlerin günü benimki kadar kötü başlamamıştır. Uzun zamandır hatta yıllardır böyle hissetmemiştim. Sebebini ise birazdan ayrıntılı olarak yazacağım. Öncelikle kısaca kendimden bahsetmek istiyorum, acıtasyon değil, beni daha iyi tanımanız ve hayatta ulaştığım noktaya beni getiren süreçleri bilmeniz için. Normalde blogumda bu tarz can sıkıntılarıma yer vermiyorum fakat bunu yapmasaydım kafasında soru işareti olan insanlar bazı olayları tek taraflı dinleyerek hakkımda sonuca varmış olacaktı. Bu benim kimseye yapmadığım bir şeydir, olayı tek taraftan dinleyip diğer tarafa düşman kesilmek... Bu yüzden kendimce açıklama getirmek istiyorum bazı şeylere.


Ben Fethiye'de büyüyen, 10 yıldır Ankara'da yaşayan, 26 yaşında bir kızım. Öğrenciyim, nişanlımla yaşıyorum, zira annem babamla aynı evde yaşama şansım hiç olmadı, ben doğduğumdan beri ayrılar. Bununla ilgili hiç sorunum da olmadı. Beni babannem büyüttü, ben de kendimi yetiştirdim. Ben kendisine saygısı olan, doğaya ve başka insanlara saygı duyan, her ne kadar bazı şeylere çok sinirlensem de belli etmeyen bir insanım. Çünkü bundan birkaç yıl önce beş yıllık sevgilimi bir kazada kaybettim, kendi ellerimle mezara koydum, sonrasında ise insan ilişkilerine, hayata bakış açım inanılmaz değişti. Ufak şeylere takılmaz oldum, kafamda soru işareti varsa gittim sorumlusuyla konuştum hallettim, bundandır ki kafamda lanet ettiğim düşman saydığım hiç kimse yoktur hayatımda. Daha az kırıcı olmaya, daha fazla sabırlı, daha affedici olmaya, daha çok anın tadını çıkarmaya başladım. Beni mutsuz eden ortamlardan çabuk uzaklaşır oldum, aynı şekilde insanlardan da... Ama yine de kimseyi tek kalemde çıkarmadım hayatımdan. Bir de kendime yeni bir hayat kurdum, karşıma muhteşem bir insan çıktı, ben tekrar sevemem derken bana huzurlu bir ilişki, sevgi verdi. Hobilerime daha çok zaman ayırır oldum, blog yazmak da hobilerimin en güçlüsü, en severek yaptığım... 
Bundan yaklaşık iki yıl önce kişisel bir instagram hesabı açtım ve bir kaç ay sonrasında da blogumu açtım. Eskiden de kozmetik dışı bir blogum vardı fakat kim olduğunu tahmin edebildiğim bir liseli tarafından hacklenmişti, ben de sıfırdan var gücümle yeniden başladım. Çıktığım yolda her zaman dürüst olacağıma dair kendime söz verdim. Nitekim hem firma gönderisi hem de kendi aldığım ürünlere dair bugune kadar hep ne düşündüysem onu yazdım. Zaten üzerine firma ürünü yağan biri de değilim. Bu süreçte bazı arkadaşlar edindim kendime, kimi yakın, kimi öylesine, kiminin ne olduğu bilerek ama alttan alıp saygıda kusur etmeyerek... Instagramda mümkün olduğunda benim fotoğraflarımı beğenene ben de geri dönüş yaptım, blogda da aynı şekilde, yetişebildiğimde bana yorum yazana ben de yazdım, takibe aldım. Sosyal medya üzerinden arkadaşlık ve güven ilişkisi kurmak zordur, imkansıza yakındır hatta. Ben ki insanlardan çok fazla kazık yiyen biri olarak herşeyimle güvenir sonra tekrar kazığı yer otururum, huyumdur, insalara hep şans vermek isterim kızsam da sinirlensem de... Neyse.

Yaklaşık 1 yıl önce instagramda bir hediyeleşme etkinliğine katıldım karşılıklı takipleştiğimiz bloggerlar arasında. Bu eşleşmede tanıdığım insanla zamanla kozmetik alanda ve kozmetik dışı bir çok şey paylaşmaya başladık, bana göre, bence benim en yakın arkadaşlarımdan biri haline gelmişti ki öyle herkese arkadaş demem, sezgilerim ve mantığımla yaklaşırım. Bu kişiyle karşılıklı hediyeleştik hatta birbirimiz için her alışverişte 'hımmm bunu çok sever bunu alayım ona' gibisinden düşüncelere sahip olduk, ikinci kez hediyeleştik, öyle böyle değil, ikimiz de öğrenci olduğumuz halde oldukça fazla, dolu dolu paketler gönderdik birbirimize, mutlu ettik birbirimizi. Hem de blogger arkadaşlar olarak bu yeni ürünlerin daha çok katkıda bulunacağını düşündük karşılıklı. Zamanla birbirimizin erkek arkadaşlarıyla, ailemizle ilgili konuşmalar, dertleşmeler bile yaptık. Yeri geldi zor zamanında ben ona sözlerle, manevi destek oldum, yeri geldi o bana oldu. Bunun karşılıksız olduğunu kimse, o dahi iddia edemez elimde yazışmalar duruyor whatsappta... Sayfalarca, satırlarca, iç dökmelerimiz, dedikodularımız, ürün paylaşımlarımız vs...
Sonra her blogger ın başına geldiği gibi benim başıma da bazı şeyler geldi. Ankara'da Watsons mağazasında tanıştığım bir blogger benimle muhabbetini sürdürdü, bana akıl danıştı, sorular sordu, hem ürünler hem bloguyla ilgili bilgiler aldı, ben de yardım ettim, fikrimi söyledim. O da benimle hemen hemen aynı zamanda açmıştı blogunu ama içeriği konusunda benim kızdığım şeyler vardı. Bana danışarak yazdığı yazılarda, edindiği bilgilerde hiç teşekkür etmedi, hatta benim yazdığım bir iki çok okunan yazımı kısa süre aralarla kendisi de yazdı, çoğu webden kopyala yapıştır olarak. Ben de bu duruma çok üzüldüm ve bunu hediyeleştiğim, yakın gördüğüm bu arkadaşımla paylaştım. Öyle ki zaman içinde instagramda çoğu kişi benim bu şikayetimi farketti ve kendileri de aynı kişiyle ilgili dertlerini paylaştılar. Bu dönem içinde o bayanı rencide edip, açık açık deşifre etmeyi hiç düşünmedim sosyal medyada ama belli bir kızgınlığım da vardı biri bir şey dese hemen içimi dökmeye hazırdım. Bu konuda bir gün dışardan eve geldiğimde o yakın arkadaşımın duvarında, benim de dahil bir çok kişinin muzdarip olduğu bayanı açık açık deşifre eden bir paylaşımını gördüm. Beğendim, desteğimi verdim kendimce, başıma geleni kısaca yorum olarak yazdım, hatta o paylaşıma herkes kınama, dertleşme yorumları yazdı aynı kişiyle ilgili. O sıralar kopyala yapıştırcı bloggerlardan yana pek çoğumuz dertliydik, yapabilen kendi hesabında bir şekilde bunun yanlış olduğuna dair paylaşımlar yaptı, ben de dahil. Ama şahsen ne kadar çok kızsam hatta nefret etsem de alenen deşifre etmenin suç olduğunu bildiğimden bunu yapmadım. Bu yüzden bir suçlama yedim hatta: 'Senin derdinle biz uğraşıyoruz ama sen destek vermiyorsun!' gibisinden. İyi de, ben seninle dertleşmişim, sana yakınmışım, ne yapsak ki demişim, sen bana danışmadan alenen pat diye ifşa ederek beni de işin içine sormadan katıp paylaşım yapmışsın, hep birlikte haklıyken haksız duruma düşmüşüz. Oldu mu şimdi? Neyse olay bir şekilde kapandı etti, ben o yakın arkadaşıma 'neden bana sormadan benimle ilgili bişey başlattın, ben senden bunu istedim mi? ben istesem kendim de ifşa ederdim' diye hiç sitemde bulunmadım, sustum çünkü niyetinin iyi olduğunu, genel anlamda yardımcı olmak olduğunu biliyordum. Ama haklı bile olsanız bir şeyleri yapmanın yolu yordamı vardır çünkü, birinin ismini karalarken o kişinin de sizinkini karalamak için uğraşacağını bilmelisiniz ki sağlam adım atasınız. Benim düşüncem bu.

Gelelim bugun neden bu kadar üzgün olduğuma... Sabah uyandım, okula gitmeden şöyle bir instagrama bakayım dedim. Her zaman yaptığım gibi önce kendi beğenilerime sonra anasayfaya baktım. Bir arkadaşımın dm'den haber vermesi üzerine benim dost olarak gördüğüm bu insanın beni silip engellediğini farkettim. Önce şaka zannettim, sonra satış hesabımdan girip baktım ki yorumlara bir de ne göreyim! Beni hiç tanımayan insanlar hakkımda atıp tutmuşlar, olayı paylaşım sahibinin anlattığı kadar bilip beni küçümsemiş, lanetlemişler. Hatta arasında bana 'çöp faresi' diyen bile olmuş. Hepsinin ekran görüntüsünü aldım. O kadar üzgünüm ki bu satırları yazarken ellerim titriyor, şok yüzünden ağlayamıyorum bile. Paylaşım sahibi de kısaca özetleyecek olursam zamanla onun fikirlerini kendi fikirlerimmiş gibi kullandığımı, fotoğraflarımızın ve yazılarımızın birbirine benzemeye başladığını (benim onu taklit ettiğimi),  onun arkadaş çevresine el attığımı, ona destek veren insanları çalmaya çalıştığımı, emeklerine ortak olduğumu yazmış. Sonunda da keşke insan kalabilseniz lafıyla bitirmiş. Ben bunları okuduğumda kaynar sular indi tepemden. Neye uğradığını şaşırmak bu olsa gerek! Şimdi kendi açıklamamı savunmamı yapıyorum. Bu yazıyı okuyanlar kendileri karar versinler.

Öncelikle ben yakın arkadaş kelimesinden birbirine dürüst olan dertlerini ve mutluluklarını paylaşan iki insan tanımı algılıyorum. Eğer ben onun yerinde olsaydım kafamda paranoyalar üretip kendi algılamak istediklerimi algılamak yerine açar sorardım ona, hayırdır sen böyle şeyler yapıyorsun ama niyetin ne derdim. Gelelim bu suçlamalarla ilgili yorumlarıma. Öncelikle ben kimseden bugune kadar fikir, yazı, fotoğraf kopya etmedim. Bu benim başıma gelen bir şey, benim insanlara yaptığım değil. Kötü yorum yazmışım güya, ulan göz var izan var, ben salak mıyım whatsapp tan konuşurken gülecek, sonra bloguna kötü yorum yazacak? Her zaman her yazına içten yorumlar yazan benim zaten. En büyük destekçin olmaya çabalayan benim blog aleminde. Biri sana bişey dese savunmaya hazırım! Yazdığım 3-4 yorum var olumsuz, onların da kişinin kendisiyle, emeğiyle, yazısıyla uzaktan yakından alakası yok, tamamen ürüne odaklı, bana uymayan, benim sevmediğim yanlarına dair yorumlarım. Ki hepsinin sonunu 'eline sağlık, yazı için teşekkürler' gibi cümlelerle bitirmişim. Ben kötü yorum yazacak olsam seninle mı uğraşırım? O kadar hak eden varken bunu? 

Bundan iki hafta önce bir soğukluk sezdim ve 'ne oluyor kuzum' diye kendisine yazdım. Kendisi de benim yorumlarımın kötülüğünden, amacımın onun blogunu aşağı çekmek olduğundan filan bahsetti, ilk darbeyi o zaman yedim zaten. Çünkü hiç böyle bir amacım olmadı, diyorum ya düşmanıma yapmadım, sana niye yapayım? Sırlarını bilip sırlarımı paylaştığım insana niye bunu yapayım durduk yere? Ayrıca ürünü sevmediysem kendi fikrimi belirtmem çok doğal, bunu hergün yüzlerce blog sahibi yazabiliyor, bana da yazılıyor, ben de yazıyorum hatta beni bununla suçlayan kişi bile çeşitli blog yorumlarında herhangi bir ürünü sevmediğinden vs bahsediyor. Bana göre bu yorumlar çok doğal ki adı üstinde yorum. Ben bugune kadar hiç böyle alçakça, kalleşçe planlar yapmadım, vaktim yok, böyle bir insan değilim çünkü. Yine de yanlış anlaşıldıysam diye kendisinden bin kere özür diledim, beni hiç mi tanımadın dedim. Anlamak istediğin gibi anlama, ne var o yorumlarda sana bi laf yok ki dedim. Yok yorum yazayım aşağı çekeyim, yok fikrini çalayım kopya edeyim. Kaldı ki whatsapp konuşmasında kayıtlıdır hala, kendisinin bana son aylarda fotoğraf konusunda kendimi çok geliştirdiğimi, kendisi foto çekerken benimkilerden de esinlendiğini söylemiştir. Buna çok sevindiğimi, sorun yapmadığımı söyledim çünkü onu kendime rakip olarak değil, blogger aleminde tek gerçek destekçim olarak görmüşümdür. Ayrıca hepimizin esin kaynağı olan insanlar olaylar, fotoğraflar şeyler vardır bu çok normal. Bunu nispet olsun diye yazmıyorum ama elimde kanıtı var, kaldı ki suçlama ile karşı karşıyayım elbet kendimi savunacağım. Sonra gelelim yazı ve fotoğraf benzerliği suçlamasına...  Ben onun paylaşım kalitesinde eskiye oranla bir kalite görüyorum ve kendisine de çok söyledim, tebrik ettim onun bana yaptığı gibi. Benim kimseyi kopya etmeye ihtiyacım yok ki. Bütük kış boyunca ne zaman dallı yapraklı fotoğraflar çeksem sürü sepet insan taklit etti, hatta bazıları o kadar barizdi ki beraber gülmüştük. Benim bir ömür boyu yetecek kadar yazı ve fotoğraf fikrim var Allah'a şükür. O benzerliklerin olma sebebi tam olarak kendisinin örnek aldığı insanlar arasında benim de olduğumu söylemesi olabilir ancak. Ha kimse kimseden üstün değildir, ne ben ondan ne o benden, kendini geliştiren geliştirir, başarılı olmaya devam eder. İlla en güzel blogu seçecek değiliz aramızdan, ben onu severek takip ettim bugune kadar hiç art niyetli duygularla da yaklaşmadım. Kaldı ki kullandığımız ürünler, hediye ettiklerimiz, piyasada revaçta olan ürünler, son dönemlerde öne çıkan konular/ürünler/tarzlar genel olarak sosyal medyada ve bloglarda anlatılan ürünler aynı olabilir, benzeyebilir. Bir akım başladığı zaman herkes kendince yorumlar çünkü okunmayı arttırmak adına. Şimdi soruyorum benim hangi yazım onunkiyle aynı yada a benzer? Hangi fotoğrafım çalıntı ya da benzer? Hangi ürünü aynı gün yazmışız? En son ben dün sabah bir far yazısı yazdım, o da benden iki saat sonra far yazısı yazmış, ben takılmadım bile, aklıma bişey gelmedi yani. Çoğu zaman ben yazı yazmadan önce başkalarıyla aynı olmasın diye önce okuma listemi gözden geçiren biriyim. O splat diş macunlarının yazısını paylaştığı gün ben o yazının fotoğraflarını çekiyordum, o paylaştı diye bir hafta bekledim. Olabilir, denk gelebilir, aynı ürünü yazabiliriz. Ne yani? Nedir bunda kötülük? Ben bir fotoğrafı çekmek için saatlerce uğraşıyorum, ortam düzen hazırlıyorum senin gibi. Bir suçlamasında da; onun fotoğraflarının birinin arka planında hindistan cevizli yağ varmış da, ben de ondan görüp yazısını yazmışım. Ulan el insaf! Ben böyle düşük bir insan mıyım? Benim o yazıyı yazmamın en büyük ve tek nedeni son zamanlarda instagramda çok meşhur olan organik hindistan cevizi yağlarıydı, elimde onlardan olmadığı için onlar gibi bir muadil yazısı olsun diye yazmıştım. Ayrıca biz yakın arkadaşsak eğer böyle şeyler bile sorun olmamalı gerçek olsa bile! 
En son dün gece bu paylaşımı yaparak beni engelleyen 'sana' sesleniyorum. Neden dürüst ve olgun insanlar gibi oturup konuşmak yerine düşman olmayı tercih ediyorsun? Ya da o kadar mı paranoyaksın ki kafanda oluşturduğun sonuçlar üzerinden yargısız infaz yapıp insanların emeğine laf edip, suçlamalar yapıyorsun? Ben buradayım, evimde oturuyorum, merak eden benimle tanışıp buluşabilir, nasıl biri olduğumu görebilir. Ben kindar, içten pazarlıklı, sinsi, kuyu kazan bir insan değilim. Çok atarlıyım ama hak edene! Emek hırsızlarına, parayla takipçi alanlara, yazıları webden kopyala yapıştır yapanlara! Sana değil! Ben seni yakın arkadaşım dostum olarak gördüm! Sen asıl bana bunu nasıl yaptın? Böyle eften püften şeylerle bir insanı boş yere, haksız yere kötülemek bu kadar mı kolay? Hele ki dost bildiğin insanı? Yorum yazmışsın 'bakalım nereden vuracak bu sefer' diye? Ben seni ne zaman nerden nasıl vurdum da bugün vurayım? Ben en fazla savunmamı yapar çekilirim, ama sen ilerde bir gün yanındaki kişilerden olur da darbe yersen, benim ne çektiğimi hissettiğimi anlarsın! Umarım yaşamazsın! 
Senin çevrene arkadaşlarına el attığımı söylemişsin, soruyorum ne yapmışım? Takip mi dilenmişim bir Allahın kulundan? Zaten aynı çevreye sahibiz, biz değil miydik temiz bloglar adı altında hak etmeyenleri listemizden eleyip yerine hak eden insaları takip eden? Biz değilmiydik bu insanların isimlerini birbirimizle paylaşan? Ben kime ne yazmışım, kime ne demişim? Bu kadar suçlama varsa kanıtı yok mu bunların? Herşey mi şüpheciliğinin sonucu yoksa?

Saat 9:29 günlerden pazartesi. Okula gitmedim. Haftaya iyi başlamadım ama bunu da atlatacağım. Her zamanki gibi kendi yoluma bakacağım. Kimsenin beni yıldırmasına izin vermeyeceğim, sırtımdaki bıçaklarla yaşamaya alıştım zaten ben. Instagramda beni tanımadan, olayı bilmeden yargısız infaz yapıp tek taraflı dinleyip kalemi kıranlara da selamım olsun. Hele ki o kötü benzetmeler, beni emek hırsızlarıyla aynı kefeye koyanlar, çöp faresi diyenler ve bu yoruma katılan sen... Ben bugun çok üzgünüm, dost sanmıştım, kaybettim, olsun ben neler atlatmadım ki bunda takılayım...

Her ikizimizi de severek takip eden bloggerlar, okuyucular vardır elbet, bu olaya kendi tarafımdan açıklık getirme ihtiyacı duydum, ama sizden bir taraf tutmanızı istemem asla, yeter ki kimsenin hakkında yargısız infaz yapanlardan olmayın, önce dinleyin, kendi muhakemenizle tartın olayı. Bir de bakmışsınız ne boş şeylerle uğraşmısız meğer... Gönlün güzel olabilir, bunca zaman bir kötülüğünü görmedim senin, sana da bir kötülük yapmadım. Ama bu yaptığın hakkında tüm düşündüklerimi soru işaretlerine bıraktı sevgili eski dostum. Seni bilen bilir, seni tanıyan da senin anlattığın kadarıyla beni bilir. Bu yüzden asıl aşağı çekme olayını yapan biri varsa o şu anda sen oluyorsun... Ayrıca 'sizi takibe aldım, ben de beklerim' dediğim için beni dilencilikle suçlamışsın. Pardon ama bütün bloggerlar arasında yapılan bir yorum bu ne var bunda? en iyisinden kötüsüne herkes bunu yapıyor, bana da yazıyorlar, ben de yazıyorum kaynaşıp, kitle artırmak için. Kanıt olarak bula bula bunu bulman iyi niyetli olmadığının göstergesi. Bir de görselini paylaştığın o yorumumu hangi blogda kime yaptığımı inan hatırlamıyorum, günde zilyon tane yorum yazıyorum, eğer ki senin blogundaki yazına, senin takipçine yazmışsam bana da beklerim diye, kesinlike yanlışlıkla yazmışımdır, başka blogla karıştırmışımdır o an. Çünkü yorum yazarken elli tane sayfa açık oluyor önümde, eğer öyle bir yanlışlık olduysa kusura bakma. Ama senin bir tane takipçini çalıp ne yapayım ki ben? Amacım ne olacak sonra? Anlamadım...

Bugüne kadar istemeden kalbini kırdığım, yorumunu görmediğim ya da üzdüğüm biri varsa lütfen iletişime geçsin, konuşalım. Elbette hatalarım yanlışlarım olmuştur ben de insanım malum, ama karşılıklı konuşarak çözülmeyecek şey bilmiyorum ben. Ayrıca en büyük soru şu: Ben seni bu kadar kötüleyip mahvetmek istesem bunun bir sonucu olacağını düşünmez miyim? Ben aptal mıyım da bi çabalar gösterip sonra iki yüzlülük yapıp, kendimi bile bile kötü duruma düşüreyim?
Bu yazıyı okursan eğer sinirlenebilirsin belki, ama inan sinirleneceğin bir şey yapmadım ben hiç sana. Hatta şu anda kafasına balta yiyen ben olmama rağmen sinir, öfke hissetmiyorum, sadece midem bulanıyor ve derin keder, kırgınlık içindeyim.. Ayrıca insanların tek taraflı dinleyip diğer taraflarına nefret kusmalarına anlam veremiyorum, bir de yetişkin olup, çoluk çocuk yetiştirecek bunlar...

Not:Dünyayı geçtim, Türkiyede zilyon tane blogger var. Benim takip ettiğim nereden baksanız 200 e yakın blog var, dönem dönem moda olan ürünler, yeni çıkan reklamı çok yapılan ürünler vs gibi etkenleri düşünecek olursak ben de dahil bu bloggerların aynı ürünü aynı gün/günlerde yayınlama olasılığı gerçekten çok yüksek. Hal böyleyken kimse bir yerden sonra 'a o bunu yayınlamış ben bekleyeyim' demek zorunda değildir. Bir ürünü milyon kişi aynı gün yazsa bile herkes kendi tarzı, yazı ve anlatım biçimi ile bir ayrılır zaten. Dolayısıyla seninle aynı ürünü aynı gün hiç paylaşmamış olduğum halde bu konuda bana yazdıkların dünyanın en saçma şeyi gibi geldi bana, belirtmeden geçemeyeceğim. İnan bana genel anlamda örnek alınacak o kadar çok insan var ki benim gözümde sana varana kadar...
Sevgiler
Evrim Korkmazgil

45 yorum:

  1. Merhaba, iki tarafi da okuyunca yazmadan edemedim. Ben ikinizi de asagi yukari ayni zamanda takip ettim, elimden geldigince yazilarinizi okumaya calisirim, ikinizde en samimi buldugum en severek takip ettigim bloggerlardansiniz. İster arkadasliginiz ister urun yorumlamalariniz olsun ne bi benzerlik ne de kabalik gordum, birbirinize yorumlarinizda bile naziksiniz iki tarafta ayni sekilde. Birbirinize hep destek olmaniz cok guzel bir seydi. Simdi bunu gorunce cok uzuldum belli ki ortada konusulmamis seyler var boyle bitirilmeseymis keske, konusularak neler halledilmez ki, olmazsa bile guzel bi yolla ayrilsaydi yolunuz😓

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet aynen öyleydi, kırgınlığımın sebebi de bu zaten. herkes istemeden kırabilir birini, önemli olan özür dilemektir ki ben kimseyi kıracak bir yorumda davranışta bile bulunmadım, yine de paşa paşa özürümü diledim. insan istiyor ki verdiği değer yerini bulsun, konuşulmadan halledilmeyecek şey yoktur, kaldı ki iki hafta önce konuyu ben açtım ve soğukluğun sebebini sordum. yine adımı ben attım, umursamayıp ne hali varsa görsün çok mu lazım sanki de diyebilirdim, demedim. Çözmeye çalıştım, sonraki bir hafta herşey iyiydi en azından bana öyle görünüyordu, ne kötü bir yorum ne de başka bir şey olmadı aramızda, uyandım bir baktım ki daha dün paylaşımlarını beğendiğim kişiden engel yemişim. harika yani ne diyim, insan ilişkileri bu kadar kolay patlıyorsa, uğruna çaba harcanacak hiç bir şey kalmamış demektir... yorumunuz için çok teşekkür ederim. sevgiler

      Sil
    2. Bir de ben konuşmaya çalıştım, ama karşı tarafın şüpheciliği o denli yüksek ki sizin ne dediğinizin, neyi niye yaptığınızın açıklamasının onun için bir önemi yok, sabir fikirli derler ya hani, sanırım öyle. şu anda içimin yandığı tek şey, ben onu bu kadar önemli bir yerde tutarken hayatımda, onun yaprağın üzerindeki böceğe fiske vurur gibi beni aşağılayığ kötüleyip açıklama bile yapmadan bu şekilde kafasından çıkarması..

      Sil
  2. Bende o instagram fotoğrafının altına yorum yapanlardanım, ama senin hedef alındığını ve konuyu bilmiyordum sadece başına kötü bir iş gelmiş destek olayım diye düşündüm durumun böyle olduğunu bilmiyordum. İnşallah barışır anlaşırsınız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. dürüstlüğün için teşekkür ederim, olayı bilmeden yapana lanet okumak, kötü söz söylemek fena kırıcı bir şeydir. benim şu durumda bile kendisine kötü söz söylemeye dilim varmıyor, arkadaşlıklarını kolay silebilen biri değilim. ama yukarda Allah var, sizlerin de gözününz, mantığınız muhakemeniz var. Neyim çalıntı? İhtiyacım mı var? bunları düşünmeniz için bu yazıyı yazarak sizlere bir fırsat vermek istedim. herkesin yolu açık olsun, bu saatten sonra barışmak anlamsız, hiç bir şey eskisi gibi olmaz... çok teşekkür ederim yorumunuz için, iyi ki yazdınız...

      Sil
  3. Yazını gayet tarafsız okudum. Çünkü kıyaslama yapacak kadar bilgi sahibi değilim. Kaldı ki karşı tarafın kim olduğunu bilmediğimden sadece yazından yola çıkarak yorum yapmak istedim. Benimkisi tamamen damdan düşenin halinden anlama durumu. Seni çok iyi anlıyorum. Öyle iyi anlıyorum ki ifade etmem için yukarıdakine benzer bir yazı yazmam lazım ki buda yorum olmaz. Evrim demek istiyorum izninle. Evrimciğim bak şimdi yazın çok güzel. Eğer ki karşı tarafın bir vicdanı var ise bu yazıdan etkilenir, durur bir düşünür ve iletişime geçer. Ama vicdan her zaman anlık reaksiyonlar vermez bu biraz zaman alabilir ki bu süreçte de senin sabırlı olman gerekir. Sana tavsiyem gönlünü ferah tut, şuan değiştirebileceğin birşey yok. Olduğun gibi ol, olanlar yanında olsun, olmayanlarda çıksın gitsin yer açılsın. Sana kucak dolusu sevgilerimi gönderiyorum, gülümse olur mu?Böyle :) böyle:) böyle:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. okurken ağladım yorumunuzu, çokteşekkür ederim, ben de zaten tam olarak karşı tarafı benim kalemimden okuyacaklar negatif etkiyle hırs dolmasınlar diye dikkatlice seçtim satırlarımı. ama o bunu yapmak yerine son derece rezil bir şekilde sosyal medyada saldırmaya devam ediyor. etsin, ben kendimi biliyorum, kimsenin emeğini yemedim allaha çok şükür. ben her zaman kendim olacağım, kazık yemeye devam etsem de. iyi ki varsınız, sevgiler çok ...

      Sil
    2. Canım benim üzülme. İnsan yıllarca tanıdıklarından, yanıbaşındakilerden neler görüyor.. Bence oturup daha fazla takip edip üzme kendini. Herkes kendine yakışanı yapar hayatta. Detaylıca yazmışsın daha fazlasına gerek yok.

      Sil
    3. ben de daha fazla birşey demeye gücüm ve sabrım kalmadığı için anlatabildiğm kadarıyla insanların anlamasını umudediyorum. işin kötüsü sizin bu yorumunuza katılmakla beraber aynısını karşı tarafın bana haksız yere söylüyor oluşu midemi bulandırıyor. neyse... herkes kendine yakışanı yapıyor gerçekten de.. sevgiler..

      Sil
  4. Allah yardımcın olsun canım. Konuşur düzeltirsiniz inşallah ama bende uzak dur derim senin anlattıklarınla ki doğru olanı anlattığını düşünüyorum seni tamımama rağmen ve diğer kişinin kim olduğunu bilmeden
    Olayı daha fazla çirkin hale sokmadan düzelir inşallah

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. umarım daha fazla çirkinleşme olmaz, kendi adıma olabildiğince sakin kalmaya çalışıyorum, neleri atlatmadım ki bunda takılı kalayım... yorumunuz için çok teşekkür ederim...

      Sil
  5. Merhaba...
    Sanırım artık iki tarafın da kim olduğunu biliyorum. Bahsettiğiniz paylaşımı sabah gördüm ve dürüst olacağım, kim bu insan, insanlar neden bu kadar kötü, dedim ve çok üzüldüm. Şimdi yazınızı okuyunca, iki tarafı da okumuş oldum. Daha da üzüldüm. Sizden bahsedildiği inanın hiç aklıma gelmemişti. İkinizi de yeni tanıyorum, fakat yazılarınızda bir benzerlik görmedim, yorumları okumadığımdan bir şey diyemeyeceğim. Keşke, hiç bize yansımadan aranızda halledebilseydiniz. :((

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben de bana savunma hakkı bile verilmeden engellendiğim için kendisini ve yorumlarını daha fazla takip etmiyorum, dileğim odur ki zaman içinde yok yere nasıl kalp kırdığını, buluttan nem kapıp insan kötülemenin fena bir şey olduğunu anlasın. Dürüst ve değerli yorumun için teşekkür ederim. Niyetim kimseyi kötülemek değildi yazımda, sadece iki tarafı da dinleyerek insanlar ona göre kendi mantıklarıyla düşünsünler istedim. daha düne kadar Dost olarak gördüğüm birini şap diye kirletmem, hak edip etmemesi önemli değil. ben bu soğukluğu ilk sezdiğimde ona yazdım, baya bi atıştık hep aynı suçlamaları yaptı, kendimi savunmama açıklamama rağmen istediğine inandı sabit fikirle... keşke beni kendince ifşa etmek yerine bana yazsaydı en başta, bu kadar dolmazdı, çirkinleşmezdi olay...

      Sil
  6. Dikkatlice tüm yazdıklarınızı okudum. Umarım en az zararla atlatırsınız bu durumu. Yazınız o kadar güzel ki. Amaca yönelik çok güzel açıklamalarda bulunmuşsunuz. Sizi üzgün görmek sizi tanımasam da üzdü beni. Umarım ileride kaleminizden daha güzel konularda yazılar okumak dileğiyle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. inanın kimseyi kötülemek olmadı amacım yazıyı yazarken ama o denli acımasız ve saçma sapan suçlamalar yöneltiliyor ki kendimi savunma gereği duydum... inşallah başarılı olan herkesin yolu açık olur. ben kimseye beddua edemem, ama böyle insanlar bana uzak olsunlar... çok teşekkür ediyorum yorumunuz için...

      Sil
  7. bahsettiğin kişi kim hiç bilmiyorum yine de arkadaş olan iki insan arasında böyle şeyler olmaması lazım bence hele ki bir de sormadan etmeden arkadaşlık bitirmek çok kötü bence..çok üzüldüm bu duruma..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aslında tanıdığınızı düşünüyrum ancak bunun bir önemi yok, benim de tam olarak takıldığım nokta söylediğiniz kısım zaten, sabah uyanıyorum bir bakıyorum ki yemediğim laf kalmamış, daha ayılmadan sabahım kararıyor. hem de bir hiç uğruna, olmayan şeyler uğruna. çok teşekkür ederim değerli yorumunuz için...

      Sil
  8. Blogunuda senide yeni keşfettim daha bu yazıyı okumadanda bir çok yazını gözden geçirdim ne güzel emek harcanarak hazırlanmış bir blog diye düşünürken bu yazını okudum. Sana bir abla olarak diyorum ki sen yolundan vazgeçme ve hep önüne bak bugün yanında duranlar yarın arkandaysa bırak öyle kalsınlar hepimiz insanız hatalarımız olabilir ama konuşup çözemiyorsak geri de bırakmak herkese iyi gelir. sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet çok haklısınız, bazen geride bırakılması gerken şeyleri zorlamamak en güzeli. Tavsiyenizi dikkate alacağım, zaten en büyük inadımdır kendimi kendim olarak kabul ettirmek :) Çok teşekkür ediyorum değerli yorumunuz için, sevgiler

      Sil
  9. Blog dünyası ne kadar zalim olmuş, değil mi? Gerçek hayatın yansıması adeta, maalesef her iyi görünen de gerçekten senin hakkında da iyi mi düşünüyor bilemiyorsun. Hatta bu camiada (sanal dünyamız)insanları tanımak daha da zor. Bu tür olayları yaşayarak ilerleyip olgunlaşıyoruz ne yazık ki. Yazını dikkat ile okudum, yaşadıklarına rağmen dimdik ayaktasın. Bu da seni yıkmayacak eminim, aksine silip geçeceksin bu saçmalıkları. Olaya dahil olan kişileri tanımıyorum ama bu tür kurnazlıklar ve düzmeceler ile yolda kalacaklarına emin olsunlar....

    Sevgiler <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim, evet gerçekten de çok zalim acımasız bir dünya haline gelmiş. Desteğimi esirgemediğim halde dost olarak gördüğüm insandan böyle hain suçlamalar görmek de varmış kaderde. Ne yapalım olan olmuş, yaşayıp tecrübe diye cebimize koyacağız. Çok sevgiler :)

      Sil
  10. kimi bahsettiğini bilmiyorum canım ama şunu biliyorum bu hayatta kimse için kendini üzmeye değmez boşver hiç üzme kendini..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. öyle aslında evet ama ben başıma bir iş gelene kadar bunu anlamayanlardanım. işin traji komikliği ise aynı cümleleri karşı tarafın bana karşı söylüyor oluşu... bunu hak edecek ne yaptım ben diye soruyorum kendime.. Allah elbet bir yol açacaktır.. sevgiler, kıymetli yorumunuz için çok teşekkür ederim...

      Sil
  11. Bu kadar uzun ve detaylı bir yazı yazmış olmanız bile konuya verdiğiniz değeri ve derin üzüntünüzü açıkça gösterdi bana... 3 yıldır bu blog aleminin içindeyim, sizin de dediğiniz gibi neler gördüm neler... Hepimiz birbirimizden esinleniyoruz, hepimiz de ilham alıyoruz, bu çok doğal bir şey, kendini geliştirmenin ilk basamağı hatta... Eğer bir kahve yanına da bir kitap koyan herkesi de kopyacı olarak niteleyecek olsaydık Instagram'ın yarısını nitelememiz gerekirdi. Ayrıca bloguna önem veren, bu işi severek yapan herkes de blogunu her yerde tanıtacak ve takipçi olmanızı isteyecektir, bunun dilencilikle ne alakası var, hepimiz bir emek sarf ediyoruz ve elbette gerçek emek sarfedenler bunun takdir edilmesini ya da fayda sağlamasını isteyeceklerdir, sizin benim gibi. Ben de bugün aslında iyi başlamadım, bir blogger arkadaş da bir yazı yazmış ama ne yazı. İnsanlar neden bu kadar art niyetli anlayamıyorum bir türlü, senin bilmem kaç sene önceki paylaşımına bakıp genel yorum yapıp insanları sana karşı kışkırtıyorlar isim vermeden. Gerçekten herkes bence kendi sayfasına, paylaşımlarına yönelsin ve hakkını vererek yapsın bu işi. Ben bu işten bir kuruş kazanmadım üç yılda ama seviyorum işte napayım, daha giden benim cebimden gitti, ben bunu da dert etmiyorum ama emek... Emek söz konusu olunca akan sular duruyor, sizin emeğinize de saldırıyorlar... Gerçekten yazık, böyle insanları umarım herkes tanır ve haklı olanları savunurlar... Hiç üzülmeyin ve başarılı adımlarla blogunuzda özgün yazılarını paylaşmaya devam edin...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. beni anlayan insanların olması benim için inanılmaz önem taşıyor. öncelikle değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim. evet, üşenmedim, okula gitmedim ve adıma başlatılan karalama kampanyasına az da olsa açıklık getirebilmek umuduyla bu yaızyı yazdım sabahın köründe. Zaten o şok ile anında yazmasaydım hiç bir zaman yazamazdım.. Size çok katılıyorum, her birbirine benzeyen yazıyı fotoğrafı kale alacak olursak adam kalmaz, o zaman herkes birbirinin taklitçisi olur. Ne doğrdu bir tespit, kaldı ki ben kimseyi taklit de etmedim. İhtiyacım olduğunu da sanmıyorum, ancak bu işin heli olanlardan esinlenebilirim, ki bu insanlığın hakkıdır zaten. bu zamana kadar kendisini hep severek takip ettim, emektar olduğunu düşündüm. Ama bugun benim emeğime çalıntı idyerek ya da onun fikirleirni çaldığımı öne sürerek prim yapmaya çalışan bir insanın emekten ne anladığını merak eder oldum çaıkçası... Yazılarımı özgün tutmak için her zaman çaba harcıyorum, sizin gibi iyi niyetli insanların var olduğunu bilmek çok rahatlatıcı, siz de üzmeyin kendinizi, belli ki aşağıdaki yorumda da olduğu gibi sanal dünya, yalan dünya... Çok teşekkür ederim tekrardan, bolca sevgi, saygı...

      Sil
  12. bahsettiğin kişinin kim olduğunu bilmiyorum, ama insanı en çok sevdikleri kırıyor işte. Keşke karşılıklı konuşup halletseydiniz, üzüldüm gerçekten.
    Ama hep diyorum sanal dünya yalan dünya

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet kesinlikle öyle, sanal dünya, yalan dünya. kim bilir kimlerin insan ilişkileri yanlış anlaışmalar, iletişimsizler, doğru ifade edememe gibi sorunlar yüzünden yitip gidiyor. Bu yüzden yıkıcı değil yapıcı olma taraftarıyım ben her zaman... yorumunuz için çok teşekkür ederim, sevgiler...

      Sil
  13. Evrimcim Merhaba ..İgden sana bir mesaj attim ama tabiki engelledigin icin goremedin ..Belki okursun diye yaziyorum ..ben kisinin sen oldugunu bilmiyordum cok sasirdim ..tamamen kisiyi deil olayi hedef alarak yorum yazdim eger ayni postu sen paylassaydin durum uzerinden yine yani dusuncelerimi sanada yazacaktim ..Haliyle uzgun bir insana destek verecektim insani duygularla ..Kisiyi hedef alarak bir konusma yapmadim olayi hedef aldim..sen oldugunu ogrenincede sana ulasmaya calistim ulasamadim sorun yok
    ben hak hukuk meselesine onem veren bir insanim bunu belirtmek istiyorum ..sonucta ikinizde bende uzun aueedir ekliydiniz ..o yuzden duruma bir aciklama getirmek istedim
    .belki okursun ..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. açıkçası dürüstlüğünüzü ve buraya yazmanızı takdir ettim, teşekkür ederim değerli yorumunuz için. ben olayı bilmeden, kimin suçlandığını bilmeden hakaret eden, kötüleyen insanlardan olduğunuzu gördüğümde çok üzüldüm, ben de sizi takip ediyordum çünkü. olayı tek taraflı dinlememeniz, yazımı okuduysanız okumanız beni az da olsa rahatlattı. insan her gün böyle duruma düşmüyor, karşımdaki insanın saldırganlığını anlamam mümkün değil hele ki düne kadar enayi gibi her paylaştığını beğenip, her yazdığına yorum yazarken bana bunu yapması beni çok şaşırttı. siz zaten yeteri kadarını ondan dinlemişsinizdir, sizden ricam beni tanımadığınız halde hakkımda kötü karara varmamanızdır, açıklık getirdiğiniz için tekrar teşekkür ederim. ben de haliyle bu akdar sorgusuz sualsiz saldırıyla karşı karşıya kalınca kötü yorum yapanları engelleme ihtiyacı duydum, şimdi sizi engelden çıkarıyorum. sevgiler...

      Sil
  14. Su an sok oldum cidden !
    Kesinlikle kötü zamanlarinizda olabilirsiniz ikinizde, böyle zamanlarda hizli ve ani kararlar almamak gerek, biraz zaman verin birbirinize, belki de tahammülsüz oldugunuz bir dönemdir ikiniz icin de..
    Biran önce güzel haberlerinizi almayi umut ediyorum, ikinizi de severek takip ediyorum üzüldüm

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. benim hiç bir şeyden doğrudürüst haberim dahi olmadı ki zaaten! bana açılsaydı oradan ifşa edip karalamak yerine herşey çokfarklı olur muydu acaba diye düşünüyorum. belki de olmazdı çünkü ben ona hayırdır neler oluyor diye sorduğumda atışmıştık ama sonraki hafta boyunca birbirimize hep güzel yorumlar yazdık, beğeniler attık. hepsi mi yalanmış diyorum...inanın ben sizden kat kat fazla üzgün ve şaşknım. Zaman her şeyin ilacıdır, belki bir şey ifade eder... Kıymetli yorumunuz için çok teşekkür ederim, sevgiyle kalın..

      Sil
  15. Merhaba
    Benzer olaylara pek karışmasam da yorum yapmadan geçemedim.
    İkimizin yaşadığı şu olayı birebir yaşadım bir blogger arkadaşımla. Önce çözmek üzerine eylemlerim oldu. Acaba ben mi alınganlık yapıyorum, paranoyam mı tuttu dedim. Sonraki bekleyiş ve analizlerde az bile şüphe etmişim dedim. Kendisi ile ilişkimi kestim. Tam 1 ay hergün ağladım. Tüm samimiyetimle can olmuştum, abla olmuştum bunu haketmediğimi düşünüyordum. Bunu farketmeye başlayan magazin sever blogger camiası sürekli mesajlar yazıp sordular ne oldu size diye. Onlara bekledikleri cevapları vermedim. Duvarımda, paylaşımlarımda asla adını konusunu geçirmedim. Çünkü dosttan çok düşman var.
    Size tecrübelerimin bı anlamda fazla olması sebebi ile önerim şu; lütfen bir şekilde konuşun ama bu konuşma yazışarak olmasın. İnsan yazarak gerektiği gibi ifade edemiyor kendini. Belki de küçük bir olay ifade bozukluğundan bu hale gelmiştir. Eğer düzelebiliyorsa düzeltin herşey. Olmuyorsa da düşman sevindirmeyin derim. Naçizane fikrim tabi.
    Her ikinizin de hedeflediğiniz herşeye ulaşmasını dilerim.
    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kıymetli yorumunuz için çok çok teşekkür ederim, yaşadığınız şeye çok üzüldüm zira düşmanıma versin istemem Allah bu duyguyu. Ancak kendisiyle telefonda görüşmek istediğimde gerek yok, ne gerek var gibi şeyler söyledi, ben hep kendimi anlatmaya çalıştım boş yere olmasına rağmen. Belirttiğim gibi sabit fikirli insanların inancını ve kafasında oluşturduğu seyi değiştirmek deveye hendek atlatmaktan zor olabiliyor. Kaldı ki bana gelen mesajlarda yazı ve fotoğraflarımın her daim onunkinden daha yaratıcı olduğu, iki blog arasında asla bir benzerlik bulunmadığını söyleyenler var. Tabi ki bu gerçeği görmek için takip ediyor olmak lazım ikimizi de, insanlar da üzüldü şaşırdı, ama ben dost dediğim insandan böyle yaralayan ifşalar yerine çözüme odaklı bir sonuç, girişim beklerdim. Bunu ben yaptım ama faydası olmadı. Bu yüzden bu olayın başka şeyler yaratmak için sadece bahane olduğunu düşünüyorum. Kalbim zarar gördü, kırıldı ancak blogumu karalamak, emeğimin çalıntı olduğunu söylemek çok daha başka bir boyutta ağırlıktır benim için. Gerekeni yapacağım, emekçi bloggerlardan biri olarak bugune kadar kimseden bişey çalmadım, bunu söyleyeni de hukuki olarak karşılamaya hazırım. Ne yazımda ne de instagram hesabımda kendisini çok sinirlenmeme rağmen karalamadan olanı biteni anlattım. Yani anlayacağınız bu saatten sonra düzelecek bir şey olamaz malesef ancak dediğiniz gibi keşke düşman çatlatmak yerine kendi aramızda halletmeliydik, o olgunluğu gösteremedi... Dileğiniz ve düşünceleriniz için bir kez daha teşekkür ederim, çok sevgiler...

      Sil
  16. Olayı bilmediğim için olayı tamamen tarafsız okudum canım. Bahsedilen kişiye de çıkaramadım. Açıkçası zor bir durum olmuş hiç istemediğin halde konunun içine çekilmişsin. Yani sadece ne yapabiliriz demişsin olay hemen sosyal medyaya yansımış. Canını sıkma bir şekilde geçer ve düzelir. Bazen mutsuz olduğumuz da etrafımızda ki insanları daha kolay kırıp üzebiliyoruz. Sen sıkma canını inşallah düzelir güzellik :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. güzel yorumunuz için çok çok teşekkür ederim, elbet geçecek ama verilen zarar ne kadar sürede kalkar bilemiyorum, insanlık kötüye gidiyor diye boşa dmeiyorlar, ilişkileri bir kaşık suda boğmak en kolay şey olmuş, beni asıl üzen kısmı bana yapılan asılsız suçlamalar oldu zaten, diğer kısım geldi geçti, sıkmamaya çalışıyorum cnaımı daha fazla, sevgiler :)

      Sil
  17. Kuzucum, ben de okudum iç döküşünü. Kırgınlık noktasında haklısın elbet. Ama anladığım kadarıyla, iki arkadaş/dost arasında yapılması gereken saygılı bir hesaplaşma degil, açık zeminde hırs dolu bir karalama kampanyası sana yapılan. Hakarete de maruz kalmışsın. Sen ise olgun bir efendilikle kendini anlatmaya çalışıyorsun. O çamur deryasına hic girmeden... Ne mutlu sana ki bu temiz zeminde kalmayı başaracak sağ duyuya sahipsin! İlişkiler çelişkilerde sınanır bebeğim. Bu çelişkide karşı taraf çirkefleşerek sınıfta kalmış durumda. Arkana bakma! Sana yazılanların düzeyi de zaten senin farkını, yüksek karekterini destekliyor. Sen sadece dürüst, içten, sorumlu paylaşım ve tanıtımlarınla degil, yaratıcı ve estetik duygusuna sahip paylaşımlarınla da kendi kulvarındasın bana göre. Yarın yeni bir gun ve kırgınlık bile yok hükmünde kalsın dilerim ki...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kıymetli yorumun için çok çok teşekkür ederim, ne yazık ki beni en çok kıran da o oldu, ne blog yazısı ne de fotograf çok da umrumda değil açıkçası, ama insanın dost bildiği insan tarafından hesaplaşma hakkı elinden alınarak cirkeflikle kapı dışarı edildiğinde bogazı düğümleniyor. beni hiç tanımayan insanları dolduruşa getirmesi de cabası.. bakar mıyım hiç arkama, asla! benim kişiliğim belli, yapım belli, oturmuş bir ruha sahibim. güzel sözlerin için çok teşekkür ederim, öpüyorum :)

      Sil
  18. Merhaba;
    Ben ne seni tanıyorum ne de bahsettiğin arkadaşını. İade-i ziyarete gelmiştim ama konuyu görünce, okuyunca birkaç şey söylemek istedim. Maalesef insanlar arasında bu tarz olaylar çok sık yaşanıyor artık. Hiç kimseye bu benim dostum etiketini hemen yapıştıramıyoruz. Zaman geçtikçe bu tarz şeyler olup gerçek yüzler meydana çıkabiliyor ya da farklı şekilde olaylar yaşanabiliyor. Bu nedenle hep ihtiyatlı olup üzülmemeye çalışmak gerek.
    Dilerim ikinizin yaşadığı sadece bir yanlış anlamadan ya da anlık kırgınlıkların birikmesinden ibaret, geçici bir durumdur ama değilse de üzülme. Bazı insanlar ihtiyacımız olduğunda hayatımıza girerler ve onlardan alabileceğimiz bir şey kalmadığında da giderler. Belki arkadaşın da sana bu hayatta bir ders vermek amacıyla gelmiş, herkese kolayca güvenme demiş ve görevini tamamlayıp gitmiştir. Sen, sana doğru gelen yolda yılmadan ilerle. Mutluluğu yakalarsın.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne kadar farklı, güzel bir açıdan bakmamı sağladınız olaya... evet çok haklısınız belki de onun görevi hayat boyu dostluk değil, bir uyarıydı sadece.. haklısınız gerçekten katılıyorum, deperli yorumunuz için çok teşekkür ederim, sevgiler :)

      Sil
  19. Bende iade-i ziyarete gelmiştim ki bu yazınla karşılaştım. Bugün ilk defa tanıştık seninle ve arkadaşını da tanımıyorum. Belki takip ediyor, yazılarını okuyorumdur bile inan hiç bir fikrim yok. Yani tamamen tarafsız ve yazdıklarından anladığım kadarıyla yazıyorum yorumumu. Sosyal medya işin laneti aslında.. Her şey, herkes senden yana iken bir anda oklar sana dönüyor ve suçlu durumuna düşüyorsun. "E düne kadar iyiydi ne oldu birden" diyorsun. Sosyal medyada insanlar her zaman bir kişinin anlattıkları üzerine hareket ediyor, kimse karşı tarafın durumunu, işin doğruluğunu düşünmüyor. Maalesef..
    Bu kadar uzun yazman bile ne kadar kırıldığını gösterir ve ben samimiyetle yazdığını hissettim. Karşı tarafı bilmediğimden bir karşılaştırma yapamayacağım ama gördüğüm, okuduğum kadarıyla blogunu severek, titizlikle ve özenle yazıyorsun. Kopyalayacak birisi olduğunu düşünmüyorum. Esinlenme diyecek olursak hepimiz zaten uçan kuştan, alınan nefesten, gidilen ölümden esinlenmiyormuyuz ki? Böyle tartışmaların arkadaşlar arasında olmaması gerektiğine inanıyorum. Gerçek arkadaşlık ise düzelsin değilse seni daha fazla yıpratmasın dilerim..
    Sevgiler.. Daima gülümsemen dileğiyle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hoşgeldin bloguma, değerli yorumunla anlam kattın yazıma. kesinlikle katılıyorum, daha düne kadar yüzüne güldüğün insana bugun oklarını göstermiş durumdasın, e ne oldu? diyor insan. sonra karşı taraf kendini aklasın bakalım yapabilirse. samimiyetime inanman benim için çok şey ifade ediyor. esinlenme üzerine de ne güzel söylemişsin... gerçek arkadaşlık değilmiş anladım ben.. çok teşekkür ederim fikirlerini paylaştığın için, çok sevgiler :)

      Sil
  20. Merhabalar,
    Ben de karşı tarafın kim olduğunu bilmediğimden, objektif bakmaya çalışanlardan olmaya çalışacağım. Ne olursa olsun, böyle bir olayın başınıza gelmesine çok üzüldüm. Keşke bu şekilde olmasaydı. İnsanlar arasında, sizin durumunuz dışında konuşuyorum, anlaşmazlık ya da kırgınlıklar da olabilir. İnsanız, her şey başımıza gelebilir. Ama konuya 3. kişileri ekleyip, sizi direk hedef gösterme, hakaretlere maruz bırakma, her ne olursa olsun çok yanlış. 3. kişilerin yaptığı başlı başına yargısız infaz.
    Lütfen siz, mümkün olduğunca kendinizi üzmemeye çalışın. Ne kadar güzel paylaşımlarınız var, sizi seven, takip eden insanlar var. Siz çizginizden uzaklaşmadığınız sürece, bu rüzgarlar dallarınızı kırmayı başaramaz.
    Kocaman sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bloguma hoşgeldiniz, pek kıymetli yorumunuz için gönülden teşekkür ediyorum. tam olarak benim kırgınlık duyduğum konu da 3. kişilerin eklenip benim hedef gösterilmemdi zaten. yetişkinlerin daha doğrusu olgun ve kişiliği oturmuş insanların yapmayacağı bir hareket.. her bir cümlenize katılıyorum, değerli tavsiyenileriniz benim içim çok önemli, köklerim daha da sağlamlaşıyor böyle olaylar sayesinde. güzel günler dilerim :) Sevgiler

      Sil
  21. Bloguna girince bu yazın dikkatimi çekti. Okurken o kadar üzüldüm ki... Ne seni ne de bahsettiğin kişiyi tanıyorum ama birkaç bir şey söylemek istiyorum. Bazen ruh halimizden olabilir, kafamızın doluluğundan olabilir karşımızdaki insanları yapmadığı şeylerle yargılayabiliyoruz. Paranoyaklaşabiliyoruz. Ben son zamanlarda çok kötü günler geçirdim beni de babaannem büyüttü, yakın zamanda onu kaybettim ve bu yüzden o kadar paranoyaklaşmıştım ki sevdiğim, değer verdiğim insanlara neler dedim. Hatta bu yüzden her şeyden çok sevdiğim sevgilimi uzaklaştırdım kendimden. Şimdi kendime o kadar çok kızıyorum ki... Tabi bu demek değil ki onu her yerde kötüleyeceğim, herkesin ona olmasını sağlayacağım. Tamam blogumda onunla ilgili bir yazı yazdım ama o içimden geçenlerdi. Kötülemedim onu.
    Neyse lafı uzatmayayım fazla. Olayı ondan dinlemediğim için tam bir şey diyemeyeceğim. Belki o da kötü bir zamandan geçiyordur, paylaşamamıştır bunu? Ama böyle olması seninle konuşmadan seni ifşa etmesi anlamına gelmiyor. Boşver kafana takma, biliyorum hiç kolay değil ama yine de söyleyeyim dedim. :) Ama bir gün gelip de kendini açıklamak isterse bence ona bir şans verebilirsiniz. Eskisi gibi olmak için değil de kendini anlatabilmesi için. İçimde deli gibi kendimi anlatma, açıklama isteği var çünkü kaybettiğim insana karşı. Ama yapamıyorum... Neyse zamana bırakın, bakalım karşımıza neler çıkacak? :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hoşgeldin bloguma... içini açtığın yorum yaptığın için ayrıca teşekkür ederim, yorumların kıymetli. başın sağolsun denir ben pek bir tuhaf bulurum o sözü ama adettendir söylenir, çok üzüldüm kaybına.. evet bazen çok kötü zamanlar geçiririz çevremizdekiler çeker bunun eziyetini.. ama senin yaşadığın ağır ruh halinde öyle davranman çok da garipsenemez, bizim durumumuz ise çok farklı.. bir gün önce hala yüzüme gülen ertesi gün ise gruplaşıp sırtımdan vuran bir insanın bunu yapmak için bir özürü yok ne yazık ki.. basit bir naz, eziyet olsa katlanır, çekerdim, geçmesini beklerdim. ancak suçlamalar günlerce devam etti, gruplaşıp hakkımda yapılan yalan yanlış dedikodular, suçlamalar hala fısır fısır whatsapp gruplarını süslüyor.. seni anlıyorum, umarım ilişkilerini toparlarsın, ama benim durumum çok farklı. anlayısı hak etmiyor ne yazık ki daha fazla.. kafama takmamaya, önüme bakmaya çalışıyorum, her zamanki gibi kendim olmaya devam ediyorum. düşüncelerini aktardığın, dertleştiğin için çok teiekkür ederim :) umarım sen de bahsettiğin konuyla ilgili ferahlama yaşarsın, hayırlısı olur senin için =) çok sevgiler..

      Sil

yorumlarınız benim için değerlidir...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...